play up
US /pleɪ ˈʌp/
UK /pleɪ ˈʌp/

1.
arıza çıkarmak, ağrımak
If a machine or part of your body plays up, it does not work correctly.
:
•
My car's been playing up all week.
Arabam bütün hafta arıza çıkarıyor.
•
My knee always plays up in cold weather.
Dizim soğuk havalarda hep ağrır.
2.
yaramazlık yapmak, şımarıklık etmek
If a child plays up, they behave badly.
:
•
The children started playing up as soon as their parents left.
Çocuklar ebeveynleri gider gitmez yaramazlık yapmaya başladı.
•
He's been playing up all day, I don't know what's wrong with him.
Bütün gün yaramazlık yapıyor, neyi var bilmiyorum.