pickpocket kelimesinin Türkçe anlamı
pickpocket İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
pickpocket
US /ˈpɪkˌpɑː.kɪt/
UK /ˈpɪkˌpɑː.kɪt/
İsim
1.
yankesici
a person who steals from the pockets of unsuspecting victims in public places
Örnek:
•
Be careful of pickpockets in crowded tourist areas.
Kalabalık turistik bölgelerde yankesicilere dikkat edin.
•
The police arrested a notorious pickpocket near the market.
Polis, pazar yakınlarında kötü şöhretli bir yankesiciyi tutukladı.
Eş Anlamlı:
Fiil
1.
yankesicilik yapmak
to steal from someone's pocket or bag, typically without them noticing
Örnek:
•
He tried to pickpocket the tourist's wallet.
Turistin cüzdanını yankesicilik yapmaya çalıştı.
•
She was warned not to let anyone pickpocket her on the crowded train.
Kalabalık trende kimsenin onu yankesicilik yapmasına izin vermemesi konusunda uyarıldı.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren