perceive

US /pɚ-/
UK /pɚ-/
"perceive" picture
1.

algılamak, fark etmek, anlamak

become aware or conscious of (something); come to realize or understand.

:
He perceived a change in her attitude.
Onun tavrındaki bir değişikliği fark etti.
The human eye can perceive a wide range of colors.
İnsan gözü geniş bir renk yelpazesini algılayabilir.
2.

algılamak, görmek, kabul etmek

interpret or look on (someone or something) in a particular way; regard as.

:
He perceived her as a threat.
Onu bir tehdit olarak algıladı.
How do you perceive your role in the team?
Takımdaki rolünüzü nasıl algılıyorsunuz?