path

US /pæθ/
UK /pæθ/
"path" picture
1.

patika, yol

a track or way made by the passing of people or animals

:
•
We followed the narrow path through the woods.
Ormanın içindeki dar patikayı takip ettik.
•
The deer made a clear path through the tall grass.
Geyik, uzun otların arasından belirgin bir patika açtı.
:
trailtrackfootpathwalkwayroute
2.

rota, yön, yörünge

a course or direction in which something is moving or facing

:
•
The hurricane is on a direct path towards the coast.
Kasırga doğrudan kıyıya doğru bir rota üzerinde.
•
The rocket's path was carefully calculated.
Roketin yörüngesi dikkatlice hesaplandı.
:
courseroutedirectiontrajectoryline
3.

yol, istikamet, hayat yolu

a course of action or way of life

:
•
She chose a different path in her career.
Kariyerinde farklı bir yol seçti.
•
His life took an unexpected path after that event.
O olaydan sonra hayatı beklenmedik bir yol aldı.
:
coursedirectionwayrouteapproach
1.

yol açmak, patika oluşturmak

to create a path or route

:
•
The hikers pathed their way through the dense forest.
Yürüyüşçüler, sık ormanın içinden yol açtılar.
•
The river pathed its course through the valley.
Nehir, vadiden yolunu açtı.
:
blazeforgecutmakecreate
:
cycle pathcross someone's pathbeat a path to someone's doorlead someone up the garden path