patchwork
US /ˈpætʃ.wɝːk/
UK /ˈpætʃ.wɝːk/
1.
kırkyama, yama işi
needlework in which pieces of cloth are sewn together to form a larger design
:
•
She made a beautiful quilt using a patchwork technique.
Kırkyama tekniği kullanarak güzel bir yorgan yaptı.
•
The old blanket was a colorful patchwork of different fabrics.
Eski battaniye, farklı kumaşlardan oluşan renkli bir kırkyama idi.
2.
yama, karışım
something made up of many different parts or elements
:
•
The new policy is a patchwork of various regulations.
Yeni politika, çeşitli düzenlemelerin bir yamasıdır.
•
Their legal system is a patchwork of old and new laws.
Hukuk sistemleri eski ve yeni yasaların bir yamasıdır.
1.
kırkyama, çeşitli
made up of many different parts or elements
:
•
The city has a patchwork of different architectural styles.
Şehir, farklı mimari tarzların bir yamasıdır.
•
His knowledge was a patchwork of facts from various sources.
Bilgisi, çeşitli kaynaklardan gelen gerçeklerin bir yamasıydı.