party

US /ˈpɑːr.t̬i/

UK /ˈpɑːr.t̬i/

parti, eğlence

a social gathering of people for entertainment or pleasure

•

We're having a birthday party for my sister.

Kız kardeşim için bir doğum günü partisi veriyoruz.

•

The office party was a great success.

Ofis partisi büyük bir başarıydı.

grup, parti, taraf

a group of people working together or united in a common cause

•

The search party found the missing hiker.

Arama ekibi kayıp yürüyüşçüyü buldu.

•

He joined the political party to advocate for change.

Değişimi savunmak için siyasi partiye katıldı.

parti yapmak, eğlenmek

to celebrate or enjoy oneself at a party or other social gathering

•

Let's party tonight!

Bu gece eğlenelim!

•

They partied all night long.

Bütün gece eğlendiler.