parley
US /ˈpɑːr.li/
UK /ˈpɑːr.li/
1.
müzakere, görüşme
a conference between opposing sides in a dispute, especially a discussion of terms for an armistice or treaty
:
•
The two sides agreed to hold a parley to discuss a ceasefire.
İki taraf, ateşkesi görüşmek üzere bir müzakere yapmayı kabul etti.
•
The general called for a parley with the enemy commander.
General, düşman komutanıyla bir müzakere çağrısında bulundu.
1.
müzakere etmek, görüşmek
to hold a conference with the opposing side to discuss terms
:
•
The diplomats decided to parley with the rebels to avoid further bloodshed.
Diplomatlar, daha fazla kan dökülmesini önlemek için isyancılarla müzakere etmeye karar verdiler.
•
He attempted to parley with the captors for the release of the hostages.
Rehinelerin serbest bırakılması için kaçıranlarla müzakere etmeye çalıştı.