overdone
US /ˌoʊ.vɚˈdʌn/
UK /ˌoʊ.vɚˈdʌn/

1.
fazla pişmiş, aşırı pişmiş
cooked too much
:
•
The steak was completely overdone and dry.
Biftek tamamen fazla pişmiş ve kuruydu.
•
These vegetables are a bit overdone for my taste.
Bu sebzeler benim damak tadıma göre biraz fazla pişmiş.
2.
abartılı, aşırı
done to an excessive degree; exaggerated
:
•
The special effects in the movie were a bit overdone.
Filmdeki özel efektler biraz abartılıydı.
•
Her acting was so overdone that it became comical.
Oyunculuğu o kadar abartılıydı ki komik oldu.