only kelimesinin Türkçe anlamı

only İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

only

US /ˈoʊn.li/

UK /ˈoʊn.li/

Zarf

sadece, yalnızca

and no one or nothing more besides; solely or exclusively

Örnek:

•

I only have five dollars left.

Sadece beş dolarım kaldı.

•

She was only joking.

Sadece şaka yapıyordu.

Eş Anlamlı:

just merely simply solely exclusively

sadece, henüz

no more than; no older than

Örnek:

•

He's only ten years old.

Daha on yaşında.

•

The concert started only five minutes ago.

Konser sadece beş dakika önce başladı.

Eş Anlamlı:

just merely simply

Sıfat

tek, biricik

being the single one or the sole instance and no other

Örnek:

•

This is the only way to solve the problem.

Bu, sorunu çözmenin tek yolu.

•

He was the only person who understood me.

Beni anlayan tek kişi oydu.

Eş Anlamlı:

sole single unique exclusive lone

Bağlaç

sadece, ama

except that; but

Örnek:

•

I'd go, only I'm too tired.

Giderdim, sadece çok yorgunum.

•

It's a good plan, only it might be too expensive.

İyi bir plan, sadece çok pahalı olabilir.

Eş Anlamlı:

but except save

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren

İlgili Kelime:

only child read-only memory be (only/just) a matter of time