no way
US /ˌnoʊ ˈweɪ/
UK /ˌnoʊ ˈweɪ/

1.
asla, imkansız
used to say that something is impossible
:
•
Are you going to finish all that food? No way!
Tüm o yemeği bitirecek misin? Asla!
•
You want me to work on Saturday? No way!
Cumartesi çalışmamı mı istiyorsun? Asla!
2.
yok artık, imkansız
used to express surprise or disbelief
:
•
You won the lottery? No way!
Piyangoyu sen mi kazandın? Yok artık!
•
He finished the marathon in under three hours? No way!
Maratonu üç saatin altında mı bitirdi? Yok artık!