nearby

US /ˌnɪrˈbaɪ/
UK /ˌnɪrˈbaɪ/
"nearby" picture
1.

yakınlarda, yakında

a short distance away; close at hand

:
There's a good restaurant nearby.
Yakınlarda iyi bir restoran var.
We can walk to the park; it's quite nearby.
Parka yürüyebiliriz; oldukça yakın.
1.

yakın, komşu

close at hand; not far away

:
The nearby store has fresh produce.
Yakındaki mağazada taze ürünler var.
We visited a nearby historical site.
Yakınlardaki tarihi bir yeri ziyaret ettik.