messy

US /ˈmes.i/
UK /ˈmes.i/
"messy" picture
1.

dağınık, kirli

untidy or dirty

:
Her room is always so messy.
Odası her zaman çok dağınık.
Cooking can be a bit messy, but it's fun.
Yemek yapmak biraz dağınık olabilir ama eğlencelidir.
2.

karmaşık, zor

involving difficulties or unpleasantness

:
The divorce was very messy.
Boşanma çok karmaşıktı.
It was a messy situation with no easy solution.
Kolay bir çözümü olmayan karmaşık bir durumdu.