mechanism

US /ˈmek.ə.nɪ.zəm/
UK /ˈmek.ə.nɪ.zəm/
"mechanism" picture
1.

mekanizma

a system of parts working together in a machine; a piece of machinery

:
The clock's intricate mechanism ensures precise timekeeping.
Saatin karmaşık mekanizması hassas zaman tutmayı sağlar.
The camera's shutter mechanism needs repair.
Kameranın deklanşör mekanizması tamirata ihtiyaç duyuyor.
2.

mekanizma, işleyiş

a natural or established process by which something takes place or is brought about

:
The body's immune system has a complex mechanism for fighting disease.
Vücudun bağışıklık sistemi, hastalıklarla savaşmak için karmaşık bir mekanizmaya sahiptir.
The new policy provides a mechanism for resolving disputes.
Yeni politika, anlaşmazlıkları çözmek için bir mekanizma sağlar.