device
US /dɪˈvaɪs/
UK /dɪˈvaɪs/
1.
cihaz, aygıt
a thing made or adapted for a particular purpose, especially a piece of mechanical or electronic equipment
:
•
This new device can translate languages in real-time.
Bu yeni cihaz dilleri gerçek zamanlı çevirebilir.
•
The police found a suspicious device in the abandoned car.
Polis terk edilmiş arabada şüpheli bir cihaz buldu.
2.
taktik, hile, araç
a plan, scheme, or trick, especially one used to achieve a particular purpose
:
•
His latest marketing device involved giving away free samples.
En son pazarlama taktiği ücretsiz numuneler dağıtmaktı.
•
Using humor as a literary device can make a story more engaging.
Mizahı edebi bir araç olarak kullanmak bir hikayeyi daha ilgi çekici hale getirebilir.