measurement
US /ˈmeʒ.ɚ.mənt/
UK /ˈmeʒ.ɚ.mənt/

1.
ölçüm, ölçme
the action of measuring something
:
•
The accurate measurement of ingredients is crucial for baking.
Malzemelerin doğru ölçümü fırıncılık için çok önemlidir.
•
He took careful measurements of the room before buying furniture.
Mobilya almadan önce odanın dikkatli ölçümlerini aldı.
2.
ölçü, ölçüm sonucu
a result obtained by measuring
:
•
The measurement of the table was 1.5 meters.
Masanın ölçüsü 1,5 metreydi.
•
The doctor took several measurements, including blood pressure and heart rate.
Doktor, kan basıncı ve kalp atış hızı dahil olmak üzere birkaç ölçüm aldı.