malignancy
US /məˈlɪɡ.nən.si/
UK /məˈlɪɡ.nən.si/

1.
malignite, kanser
the state or presence of a malignant tumor; cancer.
:
•
The biopsy confirmed the malignancy of the growth.
Biyopsi, büyümenin malignitesini doğruladı.
•
Early detection of malignancy is crucial for successful treatment.
Malignitenin erken teşhisi başarılı tedavi için çok önemlidir.
2.
kötülük, hainlik
the quality of being evil or malevolent.
:
•
There was a hint of malignancy in his smile.
Gülümsemesinde bir kötülük ipucu vardı.
•
The villain's actions were driven by pure malignancy.
Kötü adamın eylemleri saf kötülükten kaynaklanıyordu.