malady

US /ˈmæl.ə.di/
UK /ˈmæl.ə.di/
"malady" picture
1.

hastalık, rahatsızlık

a disease or ailment

:
•
She suffered from a mysterious malady for years.
Yıllarca gizemli bir hastalıktan muzdaripti.
•
The doctor was unable to diagnose the strange malady.
Doktor tuhaf hastalığı teşhis edemedi.
:
ailmentillnesssicknessdiseasedisorder
2.

hastalık, ciddi sorun

a serious problem

:
•
Corruption is a deep-seated malady in the political system.
Yolsuzluk, siyasi sistemde köklü bir hastalıktır.
•
The economic malady affected millions of people.
Ekonomik hastalık milyonlarca insanı etkiledi.
:
problemissuetroubledifficultyaffliction