low kelimesinin Türkçe anlamı

low İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

low

US /loʊ/
UK /loʊ/
"low" picture

Sıfat

1.

alçak, düşük

of less than average height from top to bottom or to the ground

Örnek:
The fence was too low to keep the dog in.
Çit, köpeği içeride tutmak için çok alçaktı.
She spoke in a low voice.
Alçak bir sesle konuştu.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:
2.

düşük, az

below average in amount, extent, or intensity

Örnek:
The battery is running low.
Batarya düşük.
We are low on supplies.
Malzemelerimiz az.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:
3.

keyifsiz, depresif

unhappy or depressed

Örnek:
She's been feeling low lately.
Son zamanlarda keyifsiz hissediyor.
He was in a very low mood after the news.
Haberden sonra çok kötü bir ruh halindeydi.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:

Zarf

1.

alçak, düşük

at or to a low level, position, or degree

Örnek:
The plane flew low over the city.
Uçak şehrin üzerinden alçaktan uçtu.
Keep your voice low.
Sesini alçak tut.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:

İsim

1.

düşük seviye, en düşük nokta

a low level or position

Örnek:
The stock market hit a new low today.
Borsa bugün yeni bir düşük seviyeye ulaştı.
He was at his absolute low point.
Kesinlikle en düşük noktasındaydı.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:

Fiil

1.

böğürmek

(of a cow) make a characteristic deep vocal sound

Örnek:
The cows began to low in the pasture.
İnekler otlakta böğürmeye başladı.
We heard a distant low from the barn.
Ahırdan uzaktan bir böğürtü duyduk.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren