bellow

US /ˈbel.oʊ/
UK /ˈbel.oʊ/
"bellow" picture
1.

böğürtü, haykırış

a deep loud roar, typically in pain or anger

:
•
The bull let out a mighty bellow.
Boğa güçlü bir böğürtü çıkardı.
•
His angry bellow echoed through the hall.
Öfkeli böğürtüsü salonda yankılandı.
:
roarshoutyellhowlcry
1.

böğürmek, haykırmak

to emit a deep loud roar, typically in pain or anger

:
•
The wounded animal began to bellow.
Yaralı hayvan böğürmeye başladı.
•
He had to bellow to be heard over the noise.
Gürültüde duyulmak için böğürmek zorunda kaldı.
:
roarshoutyellhowlcry out
:
bellows