live in

US /lɪv ɪn/
UK /lɪv ɪn/
"live in" picture
1.

yaşamak, ikamet etmek

to reside in a particular place

:
•
They live in a small apartment downtown.
Onlar şehir merkezinde küçük bir dairede yaşıyorlar.
•
Do you live in the city or the countryside?
Şehirde mi yoksa kırsalda mı yaşıyorsun?
:
reside indwell ininhabit
2.

birlikte yaşamak, yatılı kalmak

to have one's permanent home and place of work in the same building, especially when employed as a domestic worker

:
•
The nanny was required to live in with the family.
Dadının aileyle birlikte yaşaması gerekiyordu.
•
Many domestic helpers live in with their employers.
Birçok ev yardımcısı işverenleriyle birlikte yaşıyor.
:
livinglivelylivelive onlive forlive withliving room