listen

US /ˈlɪs.ən/
UK /ˈlɪs.ən/
"listen" picture
1.

dinlemek

to give attention to sound or speech

:
Please listen carefully to the instructions.
Lütfen talimatları dikkatlice dinleyin.
She likes to listen to music while she works.
Çalışırken müzik dinlemeyi sever.
2.

itaat etmek, kulak vermek

to take notice of and act on what someone says; obey

:
You should always listen to your parents.
Her zaman anne babanı dinlemelisin.
He refused to listen to my advice.
Tavsiyemi dinlemeyi reddetti.