let somebody/something loose
US /lɛt ˈsʌmˌbɑːdi ˈsʌmˌθɪŋ luːs/
UK /lɛt ˈsʌmˌbɑːdi ˈsʌmˌθɪŋ luːs/
1.
serbest bırakmak, dizginleri salmak
to allow a person or animal to be free, or to allow something to be used or to happen without control
:
•
The zookeepers decided to let the animals loose in the larger enclosure.
Hayvanat bahçesi görevlileri, hayvanları serbest bırakmaya karar verdi.
•
Once he gets a microphone, he just lets himself loose and talks for hours.
Mikrofonu eline aldığında, sadece kendini serbest bırakır ve saatlerce konuşur.