leaded kelimesinin Türkçe anlamı
leaded İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
leaded
US /ˈled.ɪd/
UK /ˈled.ɪd/

Sıfat
1.
kurşunlu, kurşun içeren
containing lead, especially as an additive to gasoline to improve engine performance
Örnek:
•
Older cars often require leaded gasoline.
Eski arabalar genellikle kurşunlu benzin gerektirir.
•
The use of leaded paint was banned due to health concerns.
Sağlık endişeleri nedeniyle kurşunlu boya kullanımı yasaklandı.
Eş Anlamlı:
2.
kurşun çerçeveli, kurşunlu
having lead frames, especially in windows or decorative glass
Örnek:
•
The old church has beautiful leaded windows.
Eski kilisenin güzel kurşunlu pencereleri var.
•
She admired the intricate design of the leaded glass panel.
Kurşunlu cam panelin karmaşık tasarımına hayran kaldı.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren