late kelimesinin Türkçe anlamı
late İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
late
US /leɪt/
UK /leɪt/
Sıfat
1.
geç, gecikmiş
happening, arriving, or done after the expected, arranged, or usual time
Örnek:
•
She was late for her appointment.
Randevusuna geç kaldı.
•
The train was running late.
Tren geç kalmıştı.
Eş Anlamlı:
2.
geç, son
occurring or situated near the end of a period of time or a series
Örnek:
•
It was late in the evening when they arrived.
Geldiklerinde akşamın geç saatiydi.
•
We're in the late stages of the project.
Projenin son aşamalarındayız.
Eş Anlamlı:
Zarf
1.
geç, gecikmeli
after the usual or expected time
Örnek:
•
He arrived late for dinner.
Akşam yemeğine geç geldi.
•
Don't stay out too late.
Çok geç kalma dışarıda.
Eş Anlamlı:
2.
geç, geç saatlere kadar
near the end of a period of time or a series
Örnek:
•
They started working late in the afternoon.
Öğleden sonra geç saatlerde çalışmaya başladılar.
•
The band played late into the night.
Grup gece geç saatlere kadar çaldı.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren