journal
US /ˈdʒɝː.nəl/
UK /ˈdʒɝː.nəl/
1.
dergi, süreli yayın
a newspaper or magazine that deals with a particular subject or professional activity
:
•
She publishes her research findings in a scientific journal.
Araştırma bulgularını bilimsel bir dergide yayınlıyor.
•
He subscribes to a weekly financial journal.
Haftalık bir finans dergisine abone.
2.
günlük, defter
a daily record of news and events of a personal nature; a diary
:
•
She wrote her thoughts and feelings in her personal journal every night.
Her gece kişisel günlüğüne düşüncelerini ve duygularını yazdı.
•
Keeping a travel journal helps me remember my trips.
Seyahat günlüğü tutmak, gezilerimi hatırlamama yardımcı oluyor.
3.
muhasebe defteri, kayıt defteri
a book in which transactions are recorded as they occur
:
•
The accountant entered all the daily transactions into the general journal.
Muhasebeci tüm günlük işlemleri genel deftere kaydetti.
•
Every financial transaction must be recorded in the journal first.
Her finansal işlem önce deftere kaydedilmelidir.