jerky
US /ˈdʒɝː.ki/
UK /ˈdʒɝː.ki/

1.
kurutulmuş et, jerky
meat that has been cut into long strips and dried, often flavored with spices
:
•
We packed some beef jerky for our hiking trip.
Yürüyüş gezimiz için biraz dana kurutulmuş et paketledik.
•
The spicy chicken jerky was a great snack.
Baharatlı tavuk kurutulmuş eti harika bir atıştırmalıktı.
1.
sarsıntılı, düzensiz
characterized by abrupt, uneven, or spasmodic movement
:
•
The old car made a jerky start.
Eski araba sarsıntılı bir başlangıç yaptı.
•
His movements were jerky and uncoordinated.
Hareketleri sarsıntılı ve koordinasyonsuzdu.