in parallel with
US /ɪn ˈpærəlel wɪθ/
UK /ɪn ˈpærəlel wɪθ/

1.
paralel olarak, eş zamanlı olarak
in a similar way to something else, or happening at the same time as something else
:
•
The company is developing a new product in parallel with its existing line.
Şirket, mevcut ürün hattına paralel olarak yeni bir ürün geliştiriyor.
•
Her career progressed in parallel with her personal growth.
Kariyeri kişisel gelişimiyle paralel olarak ilerledi.