implicit

US /ɪmˈplɪs.ɪt/
UK /ɪmˈplɪs.ɪt/
"implicit" picture
1.

zımni, örtük

suggested though not directly expressed; implied

:
Her silence was taken as implicit consent.
Sessizliği zımni bir onay olarak kabul edildi.
There was an implicit understanding between them.
Aralarında zımni bir anlaşma vardı.
2.

mutlak, tam

with no qualification or question; absolute

:
He had implicit trust in his team.
Takımına tam bir güveni vardı.
The soldiers showed implicit obedience to their commander.
Askerler komutanlarına mutlak itaat gösterdiler.