horn kelimesinin Türkçe anlamı

horn İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

horn

US /hɔːrn/
UK /hɔːrn/
"horn" picture

İsim

1.

boynuz

a hard, pointed, often curved part that grows on the head of some animals, such as cattle, sheep, and goats

Örnek:
The bull lowered its head and charged, its sharp horns aimed at the matador.
Boğa başını eğdi ve saldırdı, keskin boynuzları matadora doğruydu.
Many animals use their horns for defense or in mating rituals.
Birçok hayvan boynuzlarını savunma veya çiftleşme ritüellerinde kullanır.
Eş Anlamlı:
2.

korna, düdük

a device on a vehicle that makes a loud noise as a warning

Örnek:
He honked the car horn to get her attention.
Onun dikkatini çekmek için araba kornasını çaldı.
The ship's horn blared through the fog.
Geminin kornası sisin içinden çaldı.
Eş Anlamlı:
3.

korno, boynuzlu çalgı

a brass musical instrument, especially a French horn

Örnek:
She played a beautiful melody on the French horn.
Fransız kornosuyla güzel bir melodi çaldı.
The orchestra's brass section includes trumpets, trombones, and horns.
Orkestranın nefesli çalgılar bölümünde trompetler, trombonlar ve kornolar bulunur.

Fiil

1.

korna çalmak, düdük çalmak

to sound a horn, especially a vehicle's horn

Örnek:
He had to horn loudly to avoid hitting the deer.
Geyiğe çarpmamak için yüksek sesle korna çalmak zorunda kaldı.
Don't horn at pedestrians; it's rude.
Yayalar için korna çalma; bu kaba.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren