hidden

US /ˈhɪd.ən/
UK /ˈhɪd.ən/
"hidden" picture
1.

gizli, saklı

kept out of sight; concealed

:
The treasure was hidden in a secret cave.
Hazine gizli bir mağarada saklıydı.
She had a hidden talent for painting.
Resim yapma konusunda gizli bir yeteneği vardı.
1.

saklanmış, gizlenmiş

past participle of hide

:
He had hidden the letter under his bed.
Mektubu yatağının altına saklamıştı.
The sun was hidden behind the clouds.
Güneş bulutların arkasına saklanmıştı.