grizzled kelimesinin Türkçe anlamı
grizzled İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
grizzled
US /ˈɡrɪz.əld/
UK /ˈɡrɪz.əld/

Sıfat
1.
kırlaşmış, grileşmiş
having or streaked with gray hair
Örnek:
•
The old man had a long, grizzled beard.
Yaşlı adamın uzun, kırlaşmış bir sakalı vardı.
•
Her once dark hair was now completely grizzled.
Bir zamanlar koyu olan saçları şimdi tamamen kırlaşmıştı.
2.
kırlaşmış, benekli
having a streaked or mottled appearance
Örnek:
•
The old wolf had a grizzled coat, blending with the winter landscape.
Yaşlı kurdun kırlaşmış kürkü, kış manzarasıyla uyum içindeydi.
•
The ancient stone wall had a grizzled texture from years of weathering.
Antik taş duvar, yıllarca süren hava koşulları nedeniyle kırlaşmış bir dokuya sahipti.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren