gritty kelimesinin Türkçe anlamı

gritty İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

gritty

US /ˈɡrɪt̬.i/
UK /ˈɡrɪt̬.i/
"gritty" picture

Sıfat

1.

kumlu, taneli

containing or covered with grit or tiny particles of sand or stone

Örnek:
The beach sand felt gritty between my toes.
Plaj kumu parmaklarımın arasında kumlu hissediliyordu.
The old engine made a gritty sound.
Eski motor kumlu bir ses çıkardı.
2.

cesur, azimli, kararlı

showing or having a lot of courage and determination

Örnek:
The team showed a gritty performance in the final match.
Takım final maçında cesur bir performans sergiledi.
He's a gritty fighter who never gives up.
O, asla pes etmeyen cesur bir dövüşçü.
3.

gerçekçi, sert, acımasız

realistic, unpleasantly harsh, or unpleasant

Örnek:
The film offers a gritty portrayal of urban life.
Film, şehir hayatının gerçekçi bir tasvirini sunuyor.
His new novel is a gritty crime drama.
Yeni romanı gerçekçi bir suç draması.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren