go in

US /ɡoʊ ɪn/
UK /ɡoʊ ɪn/
"go in" picture
1.

içeri girmek, girmek

to enter a place or building

:
Please go in and take a seat.
Lütfen içeri girin ve oturun.
The children didn't want to go in, they wanted to keep playing outside.
Çocuklar içeri girmek istemedi, dışarıda oynamaya devam etmek istediler.
2.

kabul edilmek, onaylanmak

to be accepted or approved

:
I hope my application will go in smoothly.
Umarım başvurum sorunsuz bir şekilde kabul edilir.
The new policy is expected to go in next month.
Yeni politikanın gelecek ay yürürlüğe girmesi bekleniyor.