gauzy
US /ˈɡɑː.zi/
UK /ˈɡɑː.zi/

1.
tül gibi, ince, şeffaf
resembling gauze; thin and translucent
:
•
The bride wore a dress with gauzy sleeves.
Gelin, tül gibi kolları olan bir elbise giymişti.
•
A gauzy mist hung over the valley.
Vadi üzerinde ince bir sis asılıydı.
2.
zayıf, belirsiz, yüzeysel
lacking in substance or solidity; insubstantial
:
•
His arguments were gauzy and unconvincing.
Argümanları zayıf ve ikna edici değildi.
•
The novel had a gauzy plot that was hard to follow.
Romanın belirsiz bir konusu vardı ve takip etmesi zordu.