first-class
US /ˌfɜːrstˈklæs/
UK /ˌfɜːrstˈklæs/
1.
birinci sınıf, mükemmel
of the highest quality or standard
:
•
The hotel offers first-class service.
Otel birinci sınıf hizmet sunuyor.
•
She's a first-class musician.
O birinci sınıf bir müzisyen.
2.
birinci sınıf
relating to the most expensive and comfortable class of travel on an airplane or train
:
•
They flew first-class to Paris.
Paris'e birinci sınıf uçtular.
•
The train has a first-class carriage.
Trenin birinci sınıf vagonu var.
1.
birinci sınıf
the most expensive and comfortable class of travel on an airplane or train
:
•
He always travels first-class.
Her zaman birinci sınıf seyahat eder.
•
Booking first-class can be very expensive.
Birinci sınıf rezervasyon yapmak çok pahalı olabilir.