feel kelimesinin Türkçe anlamı

feel İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

feel

US /fiːl/

UK /fiːl/

Fiil

hissetmek

experience an emotion or sensation

Örnek:

•

I feel happy today.

Bugün mutlu hissediyorum.

•

Do you feel the heat?

Sıcağı hissediyor musun?

Eş Anlamlı:

sense perceive experience undergo have

dokunmak, hissetmek

have a physical sensation of something through touch

Örnek:

•

Can you feel the texture of this fabric?

Bu kumaşın dokusunu hissedebiliyor musun?

•

I felt something crawling on my arm.

Kolumda bir şeyin süründüğünü hissettim.

Eş Anlamlı:

touch handle examine test explore

düşünmek, inanmak

have a belief or impression about something

Örnek:

•

I feel that he is honest.

Onun dürüst olduğunu düşünüyorum.

•

She feels that the decision was wrong.

Kararın yanlış olduğunu düşünüyor.

Eş Anlamlı:

believe think consider judge hold

İsim

dokunuş, his

an act of touching or an impression conveyed by touching

Örnek:

•

The fabric has a soft feel.

Kumaşın yumuşak bir dokusu var.

•

I like the feel of silk.

İpeğin dokunuşunu severim.

Eş Anlamlı:

touch texture sensation impression

his, sezgi

an intuitive awareness or impression

Örnek:

•

I had a strange feel about the situation.

Durum hakkında tuhaf bir his vardı içimde.

•

She has a good feel for what the audience wants.

Seyircinin ne istediği konusunda iyi bir sezgisi var.

Eş Anlamlı:

hunch intuition instinct vibe sense

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren

İlgili Kelime:

feeling feel for bad feelings no hard feelings feel free (to do something)