emollient
US /ɪˈmɑː.li.ənt/
UK /ɪˈmɑː.li.ənt/
1.
yumuşatıcı, nemlendirici
a preparation that softens or soothes the skin
:
•
She applied an emollient cream to her dry hands.
Kuru ellerine yumuşatıcı bir krem sürdü.
•
The doctor recommended a strong emollient for his eczema.
Doktor, egzaması için güçlü bir yumuşatıcı önerdi.
1.
yumuşatıcı, nemlendirici
having the quality of softening or soothing the skin
:
•
This soap has emollient properties.
Bu sabun yumuşatıcı özelliklere sahiptir.
•
The plant extract is known for its emollient effect.
Bitki özütü yumuşatıcı etkisiyle bilinir.