earn

US /ɝːn/
UK /ɝːn/
"earn" picture
1.

kazanmak

obtain (money) in return for labor or services.

:
She works hard to earn a living.
Geçimini sağlamak için çok çalışıyor.
He hopes to earn a good salary in his new job.
Yeni işinde iyi bir maaş kazanmayı umuyor.
2.

hak etmek, kazanmak

deserve or be entitled to (something) as a result of one's behavior or achievements.

:
His bravery earned him a medal.
Cesareti ona bir madalya kazandırdı.
You've earned my respect.
Saygımı kazandın.