double kelimesinin Türkçe anlamı

double İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

double

US /ˈdʌb.əl/
UK /ˈdʌb.əl/
"double" picture

Sıfat

1.

çift, iki kat

consisting of two equal, identical, or corresponding parts or elements

Örnek:
She ordered a double espresso.
Duble espresso sipariş etti.
The room has a double bed.
Odada çift kişilik yatak var.
2.

iki kat, duble

twice the size, amount, or strength of something else

Örnek:
He earns double his previous salary.
Önceki maaşının iki katını kazanıyor.
We need a double portion of vegetables.
Çift porsiyon sebzeye ihtiyacımız var.

Fiil

1.

ikiye katlamak, katlamak

to become twice as much or as many

Örnek:
The population has doubled in the last decade.
Nüfus son on yılda ikiye katlandı.
He had to double his efforts to finish on time.
Zamanında bitirmek için çabalarını ikiye katlamak zorunda kaldı.

Zarf

1.

iki kat, duble

twice the amount or size

Örnek:
He paid double for the express delivery.
Hızlı teslimat için iki kat ödedi.
The recipe calls for double the sugar.
Tarif iki kat şeker istiyor.
Eş Anlamlı:

İsim

1.

duble, iki kat

a thing that is twice as much as usual, or twice its usual size or strength

Örnek:
Can I get a double of that drink?
O içecekten duble alabilir miyim?
He hit a double to left field.
Sol sahaya çift vuruş yaptı.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren