displace
US /dɪˈspleɪs/
UK /dɪˈspleɪs/
1.
yerini almak, yerinden etmek
to take the place of someone or something
:
•
New technology often displaces older methods.
Yeni teknoloji genellikle eski yöntemlerin yerini alır.
•
The new factory will displace many local businesses.
Yeni fabrika birçok yerel işletmeyi yerinden edecek.
2.
yerinden etmek, yerini değiştirmek
to force something or someone out of its usual or proper place
:
•
The floodwaters displaced thousands of residents.
Sel suları binlerce sakini yerinden etti.
•
The earthquake displaced rocks and soil.
Deprem kayaları ve toprağı yerinden oynattı.