devour kelimesinin Türkçe anlamı

devour İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

devour

US /dɪˈvaʊ.ɚ/
UK /dɪˈvaʊ.ɚ/
"devour" picture

Fiil

1.

silip süpürmek, yutmak

eat (food or prey) hungrily or quickly

Örnek:
He devoured the entire pizza in minutes.
Tüm pizzayı dakikalar içinde silip süpürdü.
The lion quickly devoured its prey.
Aslan avını hızla yuttu.
2.

yutmak, tüketmek

(of a fire or disease) destroy (something) completely

Örnek:
The flames quickly devoured the old wooden house.
Alevler eski ahşap evi hızla yuttu.
The disease began to devour his strength.
Hastalık gücünü tüketmeye başladı.
3.

okuyup bitirmek, hevesle okumak

read (material) quickly and eagerly

Örnek:
She devoured every book in the library.
Kütüphanedeki her kitabı okuyup bitirdi.
He devoured the news article, eager for details.
Haber makalesini detaylara aç bir şekilde okuyup bitirdi.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren