cue kelimesinin Türkçe anlamı

cue İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

cue

US /kjuː/
UK /kjuː/
"cue" picture

İsim

1.

işaret, ipucu

a signal for action

Örnek:
The actor missed his cue to enter the stage.
Aktör sahneye çıkma işaretini kaçırdı.
She took her cue from his hesitation.
Onun tereddüdünden ipucu aldı.
2.

istaka

a long, thin stick used to strike the cue ball in billiards or snooker

Örnek:
He carefully chalked his cue before taking the shot.
Atış yapmadan önce istakasını dikkatlice tebeşirledi.
The pool hall had many different types of cues available.
Bilardo salonunda birçok farklı türde istaka mevcuttu.

Fiil

1.

işaret vermek, ipucu vermek

to give a signal or prompt to (someone)

Örnek:
The director will cue the actors when it's their turn.
Yönetmen, sırası geldiğinde oyunculara işaret verecek.
Can you cue me when the music starts?
Müzik başladığında bana işaret verebilir misin?
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren