crimp kelimesinin Türkçe anlamı

crimp İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

crimp

US /krɪmp/
UK /krɪmp/
"crimp" picture

Fiil

1.

kıvırmak, buruşturmak

compress (something) into folds or ridges

Örnek:
She crimped the edges of the pie crust.
Turta kabuğunun kenarlarını kıvırdı.
The stylist crimped her hair for a retro look.
Stilist, retro bir görünüm için saçlarını kıvırdı.
2.

kısıtlamak, engellemek

have a restrictive or detrimental effect on (something)

Örnek:
The new regulations will crimp economic growth.
Yeni düzenlemeler ekonomik büyümeyi kısıtlayacak.
Lack of funding could crimp their research efforts.
Finansman eksikliği araştırma çabalarını kısıtlayabilir.

İsim

1.

kıvrım, buruşukluk

a crease or series of creases in something compressed

Örnek:
The fabric had a permanent crimp from being folded.
Kumaşın katlanmaktan kalıcı bir kıvrımı vardı.
She put a slight crimp in her hair with the iron.
Saçına ütüyle hafif bir kıvrım verdi.
2.

engel, kısıtlama

a restriction or impediment to something

Örnek:
The new policy put a crimp on their plans.
Yeni politika planlarına bir engel koydu.
His injury put a real crimp in his athletic career.
Sakatlığı, atletik kariyerine gerçek bir engel teşkil etti.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren