citizen
US /ˈsɪt̬.ə.zən/
UK /ˈsɪt̬.ə.zən/

1.
vatandaş
a legally recognized subject or national of a state or commonwealth, either native or naturalized
:
•
Every citizen has the right to vote.
Her vatandaşın oy kullanma hakkı vardır.
•
She became a naturalized citizen last year.
Geçen yıl vatandaşlığa kabul edilmiş bir vatandaş oldu.
2.
sakin, kentli
an inhabitant of a particular town or city
:
•
The mayor addressed the citizens of the town.
Belediye başkanı kasabanın sakinlerine hitap etti.
•
As a proud citizen of this city, I want to see it thrive.
Bu şehrin gururlu bir vatandaşı olarak, onun geliştiğini görmek istiyorum.