chuck

US /tʃʌk/

UK /tʃʌk/

atmak, fırlatmak

throw (something) carelessly or casually

•

Just chuck your coat on the bed.

Ceketini yatağa at.

•

He chucked the ball to his dog.

Topu köpeğine attı.

bırakmak, vazgeçmek

give up or stop (something)

•

I decided to chuck my old job and travel the world.

Eski işimi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim.

•

It's time to chuck those old habits.

O eski alışkanlıkları bırakma zamanı.

dokunuş, hafif vuruş

a light pat, especially under the chin

•

He gave her a playful chuck under the chin.

Çenesinin altına şakacı bir dokunuş yaptı.

•

She gave the baby a gentle chuck on the cheek.

Bebeğin yanağına nazikçe dokundu.