chicken kelimesinin Türkçe anlamı

chicken İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

chicken

US /ˈtʃɪk.ɪn/

UK /ˈtʃɪk.ɪn/

İsim

tavuk

a domestic fowl kept for its eggs or meat, especially a young one

Örnek:

•

She bought a whole chicken for dinner.

Akşam yemeği için bütün bir tavuk aldı.

•

The farmer raises chickens for eggs.

Çiftçi yumurta için tavuk yetiştiriyor.

Eş Anlamlı:

fowl poultry

korkak, ödlek

a person who is a coward

Örnek:

•

Don't be a chicken, jump in!

Korkak olma, atla içeri!

•

He was too chicken to ask her out.

Onu dışarı davet etmek için çok korkaktı.

Eş Anlamlı:

coward scaredy-cat wimp fraidy-cat chicken-hearted

Fiil

vazgeçmek, korkmak

to back out of a challenge or dangerous situation due to fear

Örnek:

•

He was going to jump, but he chickened out at the last minute.

Atlayacaktı ama son dakikada vazgeçti.

•

Don't chicken out now, we're almost there!

Şimdi vazgeçme, neredeyse oradayız!

Eş Anlamlı:

back out balk flinch recoil retreat

Sıfat

korkak, ödlek

cowardly or timid

Örnek:

•

That was a really chicken move.

Bu gerçekten korkakça bir hareketti.

•

He's too chicken to admit his mistake.

Hatayı kabul etmek için çok korkak.

Eş Anlamlı:

cowardly timid fearful faint-hearted pusillanimous

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren

İlgili Kelime:

chicken out chicken wire chicken kiev