cautionary
US /ˈkɑː.ʃən.er.i/
UK /ˈkɑː.ʃən.er.i/

1.
uyarıcı, ihtiyati
serving as a warning
:
•
The story serves as a cautionary tale for young investors.
Hikaye, genç yatırımcılar için uyarıcı bir ders niteliğindedir.
•
He issued a cautionary note about the risks involved.
İlgili riskler hakkında uyarıcı bir not yayınladı.