call back
US /kɔːl bæk/
UK /kɔːl bæk/

1.
geri aramak
to return a phone call
:
•
I'll call you back in 10 minutes.
10 dakika içinde seni geri arayacağım.
•
Did you call back the customer?
Müşteriyi geri aradın mı?
2.
geri çağırmak, iptal etmek
to withdraw or retract something previously said or done
:
•
He had to call back his harsh words.
Sert sözlerini geri almak zorunda kaldı.
•
The company had to call back the defective products.
Şirket, kusurlu ürünleri geri çağırmak zorunda kaldı.