cabin kelimesinin Türkçe anlamı
cabin İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
cabin
US /ˈkæb.ɪn/
UK /ˈkæb.ɪn/

İsim
1.
kulübe, dağ evi
a small house or shelter, especially one made of wood and located in a remote or natural area
Örnek:
•
They spent their vacation in a cozy log cabin by the lake.
Göl kenarındaki şirin bir kütük kulübede tatillerini geçirdiler.
•
The old trapper lived alone in his remote mountain cabin.
Yaşlı avcı, uzak dağ kulübesinde yalnız yaşıyordu.
2.
kabin, yolcu bölümü
the passenger compartment of an aircraft or spacecraft
Örnek:
•
The flight attendant welcomed us into the aircraft cabin.
Uçuş görevlisi bizi uçağın kabinesine davet etti.
•
The astronauts prepared for re-entry in the spacecraft cabin.
Astronotlar uzay aracının kabinesinde yeniden giriş için hazırlandı.
Eş Anlamlı:
3.
kabin, kamara
a private room or compartment on a ship
Örnek:
•
Our cruise ship had a luxurious cabin with an ocean view.
Seyir gemimizde okyanus manzaralı lüks bir kabin vardı.
•
The captain's cabin was located on the upper deck.
Kaptanın kabini üst güvertede bulunuyordu.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: