bug out
US /bʌɡ aʊt/
UK /bʌɡ aʊt/
1.
kaçmak, aceleyle ayrılmak
to leave a place quickly, especially because of an emergency or danger
:
•
When the fire alarm went off, everyone started to bug out of the building.
Yangın alarmı çaldığında herkes binadan kaçmaya başladı.
•
We need to bug out before the storm hits.
Fırtına gelmeden kaçmamız gerekiyor.
2.
fal taşı gibi açılmak, pörtlemek
to have one's eyes bulge or protrude, often due to surprise, fear, or excitement
:
•
His eyes started to bug out when he saw the huge spider.
Dev örümceği görünce gözleri fal taşı gibi açıldı.
•
Her eyes would bug out with excitement every time she talked about her trip.
Seyahatinden bahsettiği her seferde gözleri heyecandan fal taşı gibi açılırdı.